Bugün uzun uzadıya televizyon izlemeye hiç niyetim yoktu aslında. Niyetim, sadece Cnn Türk’teki saat başı haberlerini izleyip tv’yi kapatmaktı. Ancak, Cüneyt Özdemir’i görünce nedense televizyonu kapatamam. Cüneyt Özdemir her zamanki gibi siyah takım elbisesini giymiş gülümsüyordu. Öyle yüzünüzü buruşturmayın lütfen. Ben, kadınlarının politikacılarına tiplerine göre oy verdikleri bir ülkenin çocuğuyum.İşin şakasını bir yana bırakacak olursak, son derece önemli bir konuyu ele alan beş bölümlük belgeselin üçüncü bölümüne denk gelmiştim. Belgeselin konusu beyaz petrol “su” idi. Türkiye su zengini değil, kısıtlı suyu olan bir ülke. Eğimli bir coğrafyamız olması sayesinde mevcut sularımızı elektrik enerjisine dönüştürebilme şansımız var. Ancak, hidroelektrik santral potansiyelimizin sadece % 35’ini kullanıyoruz.
Peki, kullandığımız elektriği nereden elde ediyoruz? % 41’ini yurt dışından satın aldığımız doğal gazdan. 1980’lere kadar, elektrik üretimimizde hidroelektrik santrallerinin payı %60’tı. Görüldüğü gibi, yirmi küsur yılda enerji bakımından dışa bağımlılığımız artmış.
İzlemek için tıklayınız.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yazarken dikkat;
1) Öncelikle, kesinlikle küfür etmiyorsunuz.
2) Eğer önceki yorumlardan birine cevap veriyorsanız kime cevap verdiğinizi belirtiyorsunuz.
3) Web sitenizin reklamını yapmak için saçma sapan, konuyla alakası olmayan yorumlar atmıyorsunuz.
4) Yorumunuza gelen cevapları görmek için
E-posta yoluyla abone ol seçeneğine tıklıyorsunuz
5) Teşekkürler eline sağlık vb gibi yorumlar yayınlanmaz